18 research outputs found

    Aile işletmelerinde strateji belirleme sürecinin karar modelleri açısından incelenmesi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Bu tezin amacı, aile işletmelerinin strateji belirleme süreçlerinin karar modelleri açısından incelemesi yapılarak strateji ile karar verme arasındaki bağlantıları yakalamaktır. Bu çalışma ile Sakarya ilindeki aile işletmelerinin yönetim süreçlerinde yaşadıkları olumsuzlukların azaltılmasında olumlu bir katkı sağlanması hedeflenmektedir. Strateji Belirleme Sürecinin Karar Modelleri Açısından İncelenmesini konu edinen araştırmanın temel sorusu; "Sakarya ilinde imalat işleriyle uğraşan Aile İşletmelerinde Strateji Belirleme Sürecini, Karar verme Modellerinin açıklama potansiyeli nedir?" sorusunu cevaplandırmaktır. Dünyadaki işletmelerin %65 ila %80'inin aile işletmesi olduğu (Bakan ve diğerleri, 2006:332) fakat Türkiye'de bu oranın dünya ortalamasın çok üzerinde (%95) olduğu bilinmektedir. Bu bağlanma araştırmamızın kapsamı, Sakarya ilinde faaliyet gösteren, parça, makine, gıda ekipman elektrik, inşaat sektörleri içinde imalat yapan, limited ve anonim şirket statüsünde yapısal özellikleri olan ve imkanlarımız nispetinde inceleme imkânı bulabildiğimiz aile işletmeleridir. Örnekleme açısından Sakarya Sanayi Endüstrisinde söz sahibi beş farklı lokasyonda faaliyet gösteren beş farklı sektörden beş farklı işletme seçilmiştir. Birinci bölümde aile işletmesi ve strateji belirleme ile ilgili kavramsal çerçeve çizilmiş, aile işletmelerinin yönetim yapıları, kurumsallaşma araçları, strateji oluşturma ve yönetme uygulamaları ve strateji analiz yöntemleri incelenmiştir. İkinci bölümde ise karar verme süreçleri ve karar verme modelleri açıklanarak aile işletmelerinde karar vermenin aşamaları aktarılmıştır. Üçüncü bölümde ise çoklu örnek olay yöntemi ile doğrudan görüşmelerde elde edilen bulgulardan elde edilen sonuçlar çözümlenerek, aile işletmelerinde strateji belirleme ve karar verme teknikleri kullanımı arasındaki bağlantıların, strateji belirleme ve karar verme eylemleri arasındaki bağlantı analiz edilmiştir. Araştırmada derinlemesine görüşmeler ile elde edilen verilerin değerlendirilmesi bakımından içerik analizinin uygun olduğuna karar verilmiştir. Bu çalışmada saha çalışması ile elde edilen verilerin içeriği Voyant Tools ve MAXQDA nitel analiz programları ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucu olarak; örnek olaylar bağlamında kullandıkları karar verme modellerinin, strateji belirleme süreçlerini özellikle maliyet teması üzerinden açıklayabilir olduğuna dair bulgulara rastlanmıştır. Strateji yönetimi ile karar verme eylemleri arasındaki bağlantıyı değerler, ürün/hizmet, sermaye ve iş gücü faktörleri sağlamaktadır ve aile bağları ile yönetim kabiliyeti faktörleri strateji yönetimine özellikle etki etmektedir.The purpose of this thesis is to determine the the link between strategy and decision making by analysing strategy determination progresses in term of decision making models. It is targetted that to make contribution to reduce immortalities during their management progresses of the family firms in Sakarya. The problematic point of the research based on analyzing the strategy determination in terms of decision making models in family firms is to answer the question of "What is the potencial of the decision making models to explain strategy determination in family firms in production industry in Sakarya?". As it is know that the 65%-80% of the firms are family firms in the World and (Bakan and othes, 2006:332) but the ratio is more high at about 95% in Turkey. In this context, the scope of our search is the the incorporate and limited companies (family firms) which act in parts, machine, food equipment, electrical goods and construction industries are located in Sakarya. Different five companies in five different industry at five different locations have been chosen as sampling which have importance in Sakaya manufacturing industry. In the first chapter, a conceptual framework is being drawn about family firms and strategy determination, the management structure, stated the family firms, institutional equipments, the applications for strategy and management and methods of analysis. In the second chapter the main issue is decision making and the steps of the decision making that explained in family firms. The thirth chapter is based on the analysis of the datas which are gain from the field analysis in Sakarya by case study about the links or contradictions between strategy determination and decision making activities. In the research, it was decided that content analysis is appropriate for the evaluation of the data obtained through in-depth interviews. In this study, the content of the data obtained by the case study was analyzed with Voyant Tools and MAXQDA qualitative analysis programs. As a result of the research; In the context of case studies, it is founded that the decision making models which they used, could explain the strategy determination processes especially through the theme of cost. The link between strategy management and decision-making actions provides values, product / service, capital and labor factors, and family relations and management capability factors have a particular impact on strategy management

    Japon ulusal iş sistemi’nin Japon işletmelerinin uluslararasılaşmasına etkisi (Toyota Örneği)

    No full text
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Bu çalışmada ulusal iş sisteminin firmaların uluslararasılaşma süreci üzerine etkisi araştırılmaktadır. Ulusal iş sistemi, bir ülkenin kendi sınırları içindeki ekonomik aktörlerin özellikleri ile şekillendirdikleri meşru örgütlenme tarzıdır. Ulusal iş sistemleri, sistemin içinde faaliyette bulunan aktörlerin davranış biçimlerini, büyüme ve rekabet stratejilerini, yönetim ve örgütlenme anlayışlarını ve aktörlerin birbirleri arasındaki ilişkileri etkileyen bir örüntüyü ifade etmektedir. Bu çerçevede Japon ulusal iş sistemi incelenerek Japonya'nın en önemli kuruluşlarından olan Toyota örneğinden hareketle, bir ulusal iş sisteminin firmaların uluslararasılaşma sürecine nasıl etki ettiği ortaya konmaya çalışılmaktadır.Ulusal iş sisteminin üç özelliği; sahipliğe dayalı eşgüdüm, sahipliğe dayalı olmayan eş güdüm ve çalışan ilişkileri / iş yönetimidir. Ulusal iş sistemleri bu özelliklere göre şekillenmektedir. Ulusal iş sistemlerinin ana etmenleri; devlet, finansal sistemler, beceri geliştirme / kontrol sistemleri ve güven / yetki ilişkisidir. Herbir ana etmen ekonomik aktörlerin faaliyetlerini şekillendiren önemli bir unsurdur.Japon ulusal iş sistemi kümelenme şeklinde örgütlenmiş, işletme ve alt taşeronları şeklinde faaliyet gösteren bir yapı arzetmektedir. Japonya'da keiretsu olarak adlandırılan bu kümelerin merkezinde genelde büyük bir finans kuruluşu vardır ve çevresinde küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) toplanmıştır. Japon iş sisteminde sahipliğe dayalı eşgüdüm önemsizdir. Bunun yanında Japonya'da devlet tarafından yönlendirilen bir iş sistemi vardır. Devlet işletmelerin tüm risklerini paylaşmaktadır. Ayrıca Japonya'da kısa dönemli kredi kullanmak eğilimi çok yaygındır. Bu farklı finansal yapı işletmeler ile bankalar arası karşılıklı güvene dayanmaktadır.Çalışmada, bir ulusal iş sisteminin genel karakteristikleri belirlenerek bir boyutlandırma yapılmış ve belirlenen bu boyutlar ışığında Japonya'nın ulusal iş sisteminin genel karakteristikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Daha sonra Toyota firması bir örnek olay olarak incelenmiş ve Toyota'nın uluslararasılaşma sürecinde kendi ulusal iş sisteminden nasıl etkilendiği tartışılmıştır. Toyota'nın uluslararasılaşma sürecinde Japon Ulusal İş Sisteminden etkilendiği sorusuna yanıt bulmak için, öncelikle Toyota ile ilgili yazılmış kitaplardan yaralanılmıştır. Ayrıca Toyota A.Ş'nin tecrübeli Japon çalışanlarından biri ile yarı yapılandırılmış bir mülakat gerçekleştirilmiştir. Bunun dışında bu çalışmanın yazarının Toyota Türkiye'deki 12 yıllık ve Japonya Toyota'daki 1 yıllık iş tecrübesi sonucundaki gözlemlerinden de yararlanılmıştır.Yararlanılan kaynaklar, mülakat ve gözlem sonuçlarına göre denilebilir ki, Japonya'nın uluslararasılaşmasında önemli bir unsur da beceri geliştirme ve kontrol sistemlerini yöneten okullar, özel eğitim kurumları ve sendikalardır. Japon işletmeleri aynı Toyota örneğinde olduğu gibi öykünmeci eşbiçimcilik kavramı ile adlandırılacak bir yapıyla üretip, ihracata dayalı bir kalkınma modeliyle uluslararasılaşmışlardır. Toyota, uluslararasılaşma faaliyetlerine ihracat ile başlayarak bir süre sonra alıcı ülkede bir satış ağı oluşturur ve daha sonra doğrudan yabancı yatırım yapmanın yollarını aramaktadır. Bazen kendi başına, bazen yerel ortaklarla ama mutlaka keiretsu içindeki diğer işletmelerle birlikte hareket etmektedir.The effect of the national business system to the companies which are in internationalism process was analyzed in this study. The national business system is a legitimate organization which is formed by the main economic actors into it. And it expresses a system which is formed by the organizational behaviors, growth and competition strategies, organizational understandings and inter-relations of the economic actors. In this respect Japanese National System was analyzed and it is tried to expose the effect of the national business system to progress of the internationalization by analyzing Toyota.The three features of the national business system are ownership coordination, non-ownership coordination and employement relations. The national business system forms according to these features. Main factors of the national business system are state, financial system, skill development & control systems and trust and authority. All these factors are important elements to form any national business system.Japanese national business system is organized as a cluster type in which the companies and their contractors work together in the same market. These cluster are named as Keiretsu and basically there is a big financial institution at the center of this organization. So, it is easy to say that ownership coordination has no importance in Japanese natioanal business system. It is clear that he Japan national system is a state oriented system and the state shares all available risks with the companies. Also, the tendency to use short term credits is very common between Japan companies and this different structure of the finacial system can be alive by the powerfull mutual trust between the companies and the banks.In this study, a dimentional structure was established by determination of the general characteristics of the national system. Then, Toyota was analyzed as a sample company and discussed how Toyota?s internationalism effect from its own national system. The books which are related with Toyota were used to answer the question about how Toyota effects from Japanese national system in their internationalism. And also a semi structural interview was realized with a senior Japanese member of Toyota. In addition to all writer?s 12 years Toyota Türkiye experience and an observation year in Japan is used.According to sources, interview and observation, it can be said that one of the important factors for the Japanese international activities are skill developer and controller schools, private training associations and unions. Japanese companies? manufacturing structure can be named as imitate isomophism as it is same as Toyota and become international with an ?export to develop? strategy. Toyota starts to internationalism facilities with export and then establish a sales organization in the target country and finally tries to find a posibility to make direct investment. This challenge is sometimes with a local partner but generally alone but absolutely with the other Japanese companies from its keiretsu

    Mikroalgal yağ üretiminin optimizasyonu, laboratuvardan dış alana panel fotobiyoreaktörlerde üretim ve ölçek büyütme süreçlerinin incelenmesi

    No full text
    Mikroalgler yenilenebilir ve sürdürülebilir alternatif enerji kaynaklarından biri olan biyodizelin üretiminde kullanılma potansiyeline sahip fotosentetik mikroorganizmalardır. Bu tez kapsamında, Chlorella vulgaris ve Botryococcus braunii model mikroalgler olarak seçilmiştir. Hem laboratuvar ölçeğinde hem de dış alanda maksimum lipit üretimine imkan verecek koşulları belirlemek amacıyla besin ortamı ve inokulum miktarı optimizasyonu ile panel fotobiyoreaktörlerde inokulasyonun özelliği, sıcaklık, ışık şiddeti, aydınlık – karanlık döngüsü ve CO2 gibi parametrelerin etkileri üzerine denemeler gerçekleştirilmiştir. Dış alanda sıcaklık ve ışık şiddeti değişimlerinin üretimlere etkisi araştırılmış ve pilot ölçek 60 L panel fotobiyoreaktör üretimleri yapılmıştır. Merkezî bileşik tasarım (CCD) ve yanıt yüzey yöntemi (RSM) kullanılarak yapılan optimizasyon çalışmaları sonucu BG-11 besin ortamı modifiye edilerek optimum NaNO3, K2HPO4 ve C6H8O7.xFe.yNH3 derişimleri C. vulgaris için sırasıyla 0,75; 0,06; 0,0075 g/L ve B. braunii için sırasıyla 0,75; 0,06; 0,003 g/L olarak belirlenmiştir. Her iki tür için de optimum inokulum miktarı %15 olarak belirlenmiştir. Laboratuvar ortamında C. vulgaris ve B. braunii en yüksek biyokütle miktarları sırasıyla 2,72 g/L ve 0,88 g/L olmak üzere 11 günlük üretimler sonucu %6 CO2 ve %3 CO2 denemelerinde; en yüksek lipit miktarları ise sırasıyla 424,64 mg/L ve 39,30 mg/L olmak üzere 11 günlük üretimler sonucu %3 CO2 ve santrifüj sonrası inokulasyon denemelerinde elde edilmiştir. Dış alan pilot ölçek fotobiyoreaktörlerde C. vulgaris ve B. braunii üretimlerinde sırasıyla 13 ve 14 günlük üretimler sonucu 0,52 ve 0,50 g/L biyokütle ile 18,21 ve 28,18 mg/L lipit elde edilmiştir. Biyokütle ve lipit miktarı ile yağ asidi içeriği bakımından biyodizel üretiminde kullanılma potansiyeli en yüksek olan seçeneğin %3 CO2 beslemesi ile desteklenmiş C. vulgaris kültürü olduğu belirlenmiştir.Microalgae are photosynthetic microorganisms that have the potential to be used in the production of biodiesel which is an alternative renewable and sustainable energy source. Within the scope of this thesis, Chlorella vulgaris and Botryococcus braunii were chosen as model microalgae. In order to determine the environmental conditions which will enable maximum lipid production in both laboratory scale and outdoors, growth medium and inoculum optimization; effects of parameters including inoculation, temperature, light intensity, light – dark cycle and CO2 on panel photobioreactor cultures in laboratory scale experiments were conducted. Effects of changes in outdoor temperature and light intensity on productions were investigated and pilot scale 60 L panel photobioreactor cultures were carried out. Optimization of BG-11 growth medium resulted in modified concentrations of NaNO3, K2HPO4 and C6H8O7.xFe.yNH3 as 0.75, 0.06, 0.0075 g/L for C. vulgaris and 0.75, 0.06, 0.003 g/L for B. braunii, respectively. Optimum inoculum amount was found to be 15% for both C. vulgaris and B. braunii. Maximum biomass production in laboratory experiments was 2.72 g/L for C. vulgaris with 6% CO2 and 0.88 g/L for B. braunii with %3 CO2 in 11 day cultures. Maximum lipid production in laboratory was obtained in 11 day cultures as 424,64 mg/L for C. vulgaris with 3% CO2 and 39,30 mg/L for B. braunii with inoculation after centrifugation. Biomass and lipid productions in outdoor pilot scale panel photobioreactor cultures were 0,52 and 0,50 g/L biomass; 18,21 and 28,18 mg/L lipid for C. vulgaris and B. braunii in 13 and 14 day cultures, respectively. In terms of biomass and lipid production as well as fatty acid composition, the best choice for the production of biodiesel is found to be C. vulgaris supplied with 3% CO2

    23-26 Sept. 2019, Ege University, İzmir

    No full text
    Ethnobotanical and archaeobotanical studies revealing the relationship between humans and plants have been continuing for hundreds of years. With the examinations of the remains of the plants uncovered in the archaeological excavations in our country, which has a very rich flora, important information about the human-plant relations of thousands of years is obtained

    TATARLI HÖYÜK ARKEOBOTANİK ÇALIŞMALARINDA ELDE EDİLEN BÜYÜLÜ BİTKİ: MANDRAGORA (ĜIŠ NAM.TAR)

    No full text
    Kizzuwatna’nın Hitit kültürüne, dinine, edebiyatına, günlük yaşantısına vs. yaptığı etkiler veya Babil’den aktardığı kültür verileri oldukça fazladır. Hitit arşivleri Hurrice veya Hititçe çevirileriyle Kizzuwatna tabletleriyle doludur. Bunlar arasında çok yüksek efsaneler (mitoloji), masallar, anekdotlar ve diğer eserler, ağız yıkama ayinleri (itkalzi) (Güterbock 1978), fal, büyü ve tıpla ilgili metinler, toy kuşunun iç organlarına bakılarak yapılan falcılık, tanrıların geçeceği yolları envai çeşit yiyecek ve içeceklerle süsleyerek tanrılarını çağırma (evocatio) vardır

    Tatarlı Höyük (Ceyhan/Adana) Kazısı Hellenistik Dönem Tabakalarına Ait Arkeobotaniksel Bulgular

    No full text
    Hellenistik Dönem tabakalarından alınan karbonlaşmış tohum örneklerinin incelenmesi sonucu ilk veriler anlatılmaktadır

    Tatarlı Höyük (Ceyhan/Adana) 2017 Kazı Sezonu Arkeobotanik Sonuçları ve Değerlendirilmesi

    No full text
    2017 yılı Arkeobotanik çalışmalarının ön sonuçları sunulmaktadır

    3-7 Eylül 2012, Ege Üniversitesi

    No full text
    Amaç, Tatarlı Höyük kazısı Hellenistik Dönem'e ait bitkisel makro kalıntıların analizi yapılarak, tarımın beşiği olarak kabul edilen Mezopotamya'ya yakınlığıyla önem kazanan bu bölgede Hellenistik Dönem tarımsal faaliyetleri ile ilgili bilgi edinmektedir
    corecore